ahmetbeyler
Active member
Anayasa Mahkemesi, İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nin sıhhat çalışanına tehdit ve hakaret argümanıyla yargılamakta olduğu sanık hakkında cezanın yarı oranına artırılması kuralının Anayasa’nın eşitlik unsuruna karşıt olduğu sebebi öne sürülerek yaptığı başvuruyu karara bağladı. İzmir 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nin müracaatında, Türk Ceza Kanunu ile Sıhhat Hizmetleri Temel Kanunu’nda sıhhat çalışanlarına nazaranvi niçiniyle işlenen hatalarda cezaların yarı oranında artırılması ve mahpus cezasının ertelenmesi kararlarının uygulanmamasına ait düzenlemeler anımsatıldı.
Ceza mevzuatında kamu bakılırsavlilerine vazifelerinden dolayı işlenen hakaret, tehdit, taammüden yaralama ve nazaranvi yaptırmamak için direnme cürümlerinin cezalarını artıran ortak düzenlemelerin bulunduğu belirtilen müracaatta, “Bu husustaki tek istisna Cumhurbaşkanına hakarete ilişkindir. İtiraz konusu kurallar ise sıhhat çalışanlarına yönelik anılan kabahatlerin cezasını öteki kamu nazaranvlilerine göre daha fazla artırıyor. Bu durum eşitlik unsuruyla bağdaşmıyor. Kurallar Anayasa’nın 10. Hususuna aykırıdır” dendi.
Sıhhat çalışanlarına karşı cürümler arttı
AYM, mahkemenin yaptığı müracaata oybirliği ile reddetti. AYM sonucunın öne sürülen nedeninde, sıhhat hizmetlerinin niteliği itibariyle belli bir tertip ortasında sunulması gerektiği ve bunun bireylerin ve toplumun varlığı ve huzuru tarafından vazgeçilemez, ertelemez ve ikame edilemez hizmetler olduğuna dikkat çekildi. TBMM’nin bu kanunu çıkarırken son senelerda artan sıhhatte şiddet olaylarını göz önünde bulundurduğu tabir edilen kararda, şöyleki dendi:
“Kanun koyucu sıhhat çalışanlarına karşı işlenen kabahatlerde son senelerda artış olduğunu kıymetlendirerek, itiraz konusu nitelikteki kabahatlerin işlenmesini önlemek maksadıyla düzenlendiği açık olup, bu hedefle öngörülen farklı muamelenin makul ve objektif bir temele dayanmadığı söylenemez.”
AYM, kuralların öngördüğü yarı oranındaki ceza artırımının ölçüsüz tarafının olmadığını kaydederek, bu kuralların Anayasa’nın 10. hususundaki eşitlik unsuruna ters olmadığını bildirdi.
Ceza mevzuatında kamu bakılırsavlilerine vazifelerinden dolayı işlenen hakaret, tehdit, taammüden yaralama ve nazaranvi yaptırmamak için direnme cürümlerinin cezalarını artıran ortak düzenlemelerin bulunduğu belirtilen müracaatta, “Bu husustaki tek istisna Cumhurbaşkanına hakarete ilişkindir. İtiraz konusu kurallar ise sıhhat çalışanlarına yönelik anılan kabahatlerin cezasını öteki kamu nazaranvlilerine göre daha fazla artırıyor. Bu durum eşitlik unsuruyla bağdaşmıyor. Kurallar Anayasa’nın 10. Hususuna aykırıdır” dendi.
Sıhhat çalışanlarına karşı cürümler arttı
AYM, mahkemenin yaptığı müracaata oybirliği ile reddetti. AYM sonucunın öne sürülen nedeninde, sıhhat hizmetlerinin niteliği itibariyle belli bir tertip ortasında sunulması gerektiği ve bunun bireylerin ve toplumun varlığı ve huzuru tarafından vazgeçilemez, ertelemez ve ikame edilemez hizmetler olduğuna dikkat çekildi. TBMM’nin bu kanunu çıkarırken son senelerda artan sıhhatte şiddet olaylarını göz önünde bulundurduğu tabir edilen kararda, şöyleki dendi:
“Kanun koyucu sıhhat çalışanlarına karşı işlenen kabahatlerde son senelerda artış olduğunu kıymetlendirerek, itiraz konusu nitelikteki kabahatlerin işlenmesini önlemek maksadıyla düzenlendiği açık olup, bu hedefle öngörülen farklı muamelenin makul ve objektif bir temele dayanmadığı söylenemez.”
AYM, kuralların öngördüğü yarı oranındaki ceza artırımının ölçüsüz tarafının olmadığını kaydederek, bu kuralların Anayasa’nın 10. hususundaki eşitlik unsuruna ters olmadığını bildirdi.