ahmetbeyler
Active member
Emekçi, memur ve emeklilerin yanı sıra, yasal olarak yılda bir sefer artırılan minimum fiyata “ek zam” talebi, iktidar partisinde de tartışılıyor. AKP’nin kimi kurmayları Türkiye’nin “fevkalade bir müddetçten” geçtiğini belirterek, taban fiyata Temmuz ayında “yüzde 99 ihtimalle artırım yapılacağı” görüşünü lisana getirirken, bir küme da “enflasyonu artırıcı etkisi” olacağı nedeni öne sürülerek, artırımın gerçek olmayacağını savunuyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bilgilerine bakılırsa Türkiye’de yıllık enflasyon yüzde 61,14’le son 20 yılın en yüksek düzeyine çıktı.
Öte yandan, ekonomist ve akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Kümesi (ENAG) ise yıllık enflasyonu yüzde 142,6 olarak hesapladı.
Yılbaşından itibaren yüzde 50 artış yapılan minimum fiyat ise başta akaryakıt ve besin eserleri olmak üzere çabucak her alanda yapılan artırımlar niçiniyle birkaç ayda eridi.
Bilhassa besin mamüllerine yapılan artırımlar karşısında tahlil arayan iktidar ise birtakım eserlerde vergi indirimine gitse de bunlar fiyat etiketlerini aşağıya çekmek için kâfi olmadı.
Bu durum karşısında iktidar partisi ortasında de fiyatlı ve emeklilerin maaşlarına ek artırım yapılarak, alım gücünün yükseltilmesi seçeneği ve bilhassa taban fiyata Temmuz ayında bir orta artırım yapılması seçeneği tartışılıyor.
Emekli ve memurlardan farklı olarak, minimum fiyata yasal olarak yılda bir kere artırım yapılabiliyor bulunmasına rağmen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, taban fiyata 2022 yılı için yüzde 50 oranında artırım yapılmasından kısa müddet daha sonra yaptığı açıklamada, Temmuz ayındaki enflasyon gerçekleşmesine ve şartlarına bakarak, gerekirse çalışanların durumunu bir daha değerlendirebileceklerini açıklamıştı.
Erdoğan’ın bu kelamlarını referans alan AKP Küme Başkanvekilleri Emin Akbaşoğlu ve Cahit Özkan da Temmuz ayında taban fiyata artırım yapılabileceğini lisana getirmişti.
Kamuoyunda beklentinin yükselmesi üzerine Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım, minimum fiyata ek artırımın olağanüstü şartlar ortaya çıkması halinde değerlendirilebileceğini, lakin şimdilik gündemlerinde olmadığını açıklamıştı.
Erdoğan açık kapı bıraktı
Bu açıklamalar beklentiyi yükseltince, Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Özbekistan gezisi dönüşünde gazetecilere, “Ben vatandaşıma onu aldatacak, yani yapmayacağımız yahut yapamayacağımız bir şeyi söylemeyi yanlışsız bulmam. Taban fiyatı tespit için bir kurul var. Her sene toplanıyor, ötürüsıyla bunun vakti Aralık’tır” açıklaması yaptı.
Lakin, “fevkalade bir gelişme olduğu vakit biz bunlara da kapalı değiliz” diyerek, açık kapı da bıraktı.
‘Yüzde 99 ihtimalle yapılacak, zira olağan bir müddetç değil’
BBC Türkçe’nin haberine göre, AKP kulislerinde, minimum fiyata artırım konusunda iki farklı görüş lisana getiriliyor. Erdoğan’ın açıklamalarında “fevkalade gelişme” vurgusuna dikkat çeken birtakım parti kurmayları, global ölçekte ekonomik dengelerin alt üst olduğuna ve fiyat artışlarının 2 yıl öncesine geri dönmesinin son derece güç olduğuna işaret ediyorlar.
Tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’nin de olağanüstü bir devirden geçtiğine işaret eden bir AKP yöneticisi ise Temmuz ayında taban fiyata artırımın kaçınılmaz olacağı görüşünde:
“Biri diyebilir ki, her şey eskisi üzere olsun. Hayır, istikrarlar değişti, o denli olmayacak. Taban fiyat artışının üzerinden çabucak hemen üç ay geçmişken, biz şimdiden ‘Temmuz’da artırım olacak mı?’yı tartışıyoruz. Onun için, Cumhurbaşkanımızın çizdiğini çerçevede, bana bakılırsa yüzde 99 olacak. Zira olağan bir müddetç değil bu.”
Minimum fiyata artırımı savunanlar, partiden uzaklaşıp “kararsıza” geçen seçmenin bir daha partiye kazandırılması için de alım gücünü artıracak tedbirlerin devreye sokulması gerektiğini vurguluyorlar.
‘Enflasyonu daha da tetikler’ telaşı
AKP ortasında bir kesim ise minimum fiyata ek artırımın, hayat pahalılığına tahlil olmayacağı, bilakis enflasyonu daha da tetikleyebileceği görüşünde.
Yaşanan ekonomik sorunun Türkiye’ye has olmadığını savunan birtakım parti kurmayları, artırımların olabileceği en yüksek düzeye geldiğini ve bundan daha sonra düşüş eğilimi göstereceğini lisana getiriyor.
Taban fiyatta artışın enflasyonu daha da artırabileceği görüşünü savunanlar, taban fiyatın 10 bin liraya da çıkarılsa, enflasyonu tetikleyeceği için yaratacağı refahın birkaç ay süreceğine ve bir kısır döngüye dönüşebileceğine işaret ediyorlar.
Yaz ayları ile birlikte başta meyve ve zerzevat fiyatları olmak üzere düşüş olacağını vurgulanarak, “Enflasyonun durağanlaşabilmesi için ekonomik olarak minimum fiyatın belirli bir noktada durması gerekiyor” görüşü lisana getiriliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bilgilerine bakılırsa Türkiye’de yıllık enflasyon yüzde 61,14’le son 20 yılın en yüksek düzeyine çıktı.
Öte yandan, ekonomist ve akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Kümesi (ENAG) ise yıllık enflasyonu yüzde 142,6 olarak hesapladı.
Yılbaşından itibaren yüzde 50 artış yapılan minimum fiyat ise başta akaryakıt ve besin eserleri olmak üzere çabucak her alanda yapılan artırımlar niçiniyle birkaç ayda eridi.
Bilhassa besin mamüllerine yapılan artırımlar karşısında tahlil arayan iktidar ise birtakım eserlerde vergi indirimine gitse de bunlar fiyat etiketlerini aşağıya çekmek için kâfi olmadı.
Bu durum karşısında iktidar partisi ortasında de fiyatlı ve emeklilerin maaşlarına ek artırım yapılarak, alım gücünün yükseltilmesi seçeneği ve bilhassa taban fiyata Temmuz ayında bir orta artırım yapılması seçeneği tartışılıyor.
Emekli ve memurlardan farklı olarak, minimum fiyata yasal olarak yılda bir kere artırım yapılabiliyor bulunmasına rağmen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, taban fiyata 2022 yılı için yüzde 50 oranında artırım yapılmasından kısa müddet daha sonra yaptığı açıklamada, Temmuz ayındaki enflasyon gerçekleşmesine ve şartlarına bakarak, gerekirse çalışanların durumunu bir daha değerlendirebileceklerini açıklamıştı.
Erdoğan’ın bu kelamlarını referans alan AKP Küme Başkanvekilleri Emin Akbaşoğlu ve Cahit Özkan da Temmuz ayında taban fiyata artırım yapılabileceğini lisana getirmişti.
Kamuoyunda beklentinin yükselmesi üzerine Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Alım, minimum fiyata ek artırımın olağanüstü şartlar ortaya çıkması halinde değerlendirilebileceğini, lakin şimdilik gündemlerinde olmadığını açıklamıştı.
Erdoğan açık kapı bıraktı
Bu açıklamalar beklentiyi yükseltince, Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Özbekistan gezisi dönüşünde gazetecilere, “Ben vatandaşıma onu aldatacak, yani yapmayacağımız yahut yapamayacağımız bir şeyi söylemeyi yanlışsız bulmam. Taban fiyatı tespit için bir kurul var. Her sene toplanıyor, ötürüsıyla bunun vakti Aralık’tır” açıklaması yaptı.
Lakin, “fevkalade bir gelişme olduğu vakit biz bunlara da kapalı değiliz” diyerek, açık kapı da bıraktı.
‘Yüzde 99 ihtimalle yapılacak, zira olağan bir müddetç değil’
BBC Türkçe’nin haberine göre, AKP kulislerinde, minimum fiyata artırım konusunda iki farklı görüş lisana getiriliyor. Erdoğan’ın açıklamalarında “fevkalade gelişme” vurgusuna dikkat çeken birtakım parti kurmayları, global ölçekte ekonomik dengelerin alt üst olduğuna ve fiyat artışlarının 2 yıl öncesine geri dönmesinin son derece güç olduğuna işaret ediyorlar.
Tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’nin de olağanüstü bir devirden geçtiğine işaret eden bir AKP yöneticisi ise Temmuz ayında taban fiyata artırımın kaçınılmaz olacağı görüşünde:
“Biri diyebilir ki, her şey eskisi üzere olsun. Hayır, istikrarlar değişti, o denli olmayacak. Taban fiyat artışının üzerinden çabucak hemen üç ay geçmişken, biz şimdiden ‘Temmuz’da artırım olacak mı?’yı tartışıyoruz. Onun için, Cumhurbaşkanımızın çizdiğini çerçevede, bana bakılırsa yüzde 99 olacak. Zira olağan bir müddetç değil bu.”
Minimum fiyata artırımı savunanlar, partiden uzaklaşıp “kararsıza” geçen seçmenin bir daha partiye kazandırılması için de alım gücünü artıracak tedbirlerin devreye sokulması gerektiğini vurguluyorlar.
‘Enflasyonu daha da tetikler’ telaşı
AKP ortasında bir kesim ise minimum fiyata ek artırımın, hayat pahalılığına tahlil olmayacağı, bilakis enflasyonu daha da tetikleyebileceği görüşünde.
Yaşanan ekonomik sorunun Türkiye’ye has olmadığını savunan birtakım parti kurmayları, artırımların olabileceği en yüksek düzeye geldiğini ve bundan daha sonra düşüş eğilimi göstereceğini lisana getiriyor.
Taban fiyatta artışın enflasyonu daha da artırabileceği görüşünü savunanlar, taban fiyatın 10 bin liraya da çıkarılsa, enflasyonu tetikleyeceği için yaratacağı refahın birkaç ay süreceğine ve bir kısır döngüye dönüşebileceğine işaret ediyorlar.
Yaz ayları ile birlikte başta meyve ve zerzevat fiyatları olmak üzere düşüş olacağını vurgulanarak, “Enflasyonun durağanlaşabilmesi için ekonomik olarak minimum fiyatın belirli bir noktada durması gerekiyor” görüşü lisana getiriliyor.