Başkan Biden son zamanlarda anketlere bakmaktan pek keyif almıyor. Dwight D. Eisenhower'a kadar uzanan görev süresinin bu noktasında herhangi bir başkandan daha düşük bir onay notuna sahip ve sonbaharda yapılacak rövanş maçında eski Başkan Donald J. Trump'ın ardından geliyor. Ancak Bay Biden, kendisini Bay Trump'tan çok önde gösteren bir anketle teselli bulabilir.
Başkanlar Günü hafta sonu boyunca tarihçiler arasında yayınlanan yeni bir anket, Bay Biden'ı Woodrow Wilson, Ronald Reagan ve Ulysses S. Grant'in hemen önünde Amerikan tarihinin en iyi 14. başkanı olarak gösteriyor. Bu, Bay Biden'a Rushmore Dağı'nda bir yer kazandırmayacak olsa da, onu kesinlikle tüm zamanların en kötü başkanı olarak son sırada yer alan Bay Trump'ın çok ilerisine taşıyor.
Aslında Sayın Biden ilk üçte yer almasını kısmen Sayın Trump'a borçlu olabilir. Her ne kadar Kovid salgınının sona ermesinde tarihi bir mirasa hakkı olsa da; ülkenin yollarının, köprülerinin ve diğer altyapısının yeniden inşası; Tarihçiler, Rus saldırganlığına karşı uluslararası bir koalisyona liderlik eden Bay Biden'ın en önemli başarısının, Bay Trump'ı Oval Ofis'ten ihraç etmesi olduğunu söylüyor.
Anketi yürüten üniversite profesörleri Justin Vaughn ve Brandon Rottinghaus şöyle yazdı: “Biden'ın en önemli başarıları, başkanlığı Trump'tan kurtarması, daha geleneksel bir başkanlık liderlik tarzına geri dönmesi ve bu sonbaharda ofisi selefinin elinden bırakmaya hazır olması olabilir.” ve sonuçları Los Angeles Times'ta bildirdi.
Bay Trump, bir grup akademisyenin ne düşündüğünü umursamıyor olabilir, ancak ne olursa olsun, kendini Cumhuriyetçi tarihçiler olarak tanımlayanlar arasında bile kötü bir performans sergiliyor. Genel klasmanda 45. sırada yer alan Bay Trump, James Buchanan, Franklin Pierce ve Andrew Johnson gibi ülkeyi iç savaşa sürükleyen veya sonrasında başarısızlığa uğratan 19. yüzyıl ortalarındaki başarısızlıkların bile gerisinde kalıyor.
Modern başkanları değerlendirmek elbette mevcut siyaset tarafından şekillendirilen riskli bir iştir ve bundan bir yüzyıl sonra tarihin nasıl görüneceğini yansıtmayabilir. Çok eski dönemlerin başkanları bile, anketlerin yapıldığı dönemde değişen kültürel geleneklere bağlı olarak bu tür anketlerde yukarı ya da aşağı hareket edebilirler.
Örneğin bu yıl 7. sırada yer alan Barack Obama, 2015'ten bu yana dokuz sıra yükseldi; Grant ise şu anda 17. sırada yer alıyor. Öte yandan Andrew Jackson 12 sıra gerileyerek 21. sıraya yerleşirken, Wilson (15.) ve Reagan (16.) beşer sıra geriledi.
Bunun en azından bir kısmı, ırksal adalete yönelik çağdaş odaklanmanın artmasından kaynaklanıyor olabilir. Bay Obama elbette ülkenin ilk siyah başkanıydı ve Grant'in Ku Klux Klan'a karşı savaşı, yönetiminin yolsuzluğunu dengelemeye hizmet etti. Ancak bugün, Jackson'ın Yerli Amerikalılara karşı yürüttüğü acımasız kampanyalara ve “Gözyaşı İzi” uygulamasıyla yerli toplulukların zorla yerinden edilmesine, ayrıca Wilson'ın ırkçı görüşlerine ve federal hükümetin bazı kısımlarını yeniden ayırmasına daha fazla dikkat ediliyor.
Her zamanki gibi Abraham Lincoln, Franklin D. Roosevelt, George Washington, Theodore Roosevelt ve Thomas Jefferson listenin başında yer alıyor ve tarihçiler, kişisel ideolojileri veya parti eğilimleri ne olursa olsun, genellikle birçok başkan hakkında benzer görüşleri paylaşıyor. Ancak bazı modern başkanlar tarihçiler arasında parti çizgisinde daha fazla bölünme yaratıyor.
Örneğin Cumhuriyetçi akademisyenler arasında Reagan beşinci, George HW Bush 11'inci, Bay Obama 15'inci ve Bay Biden 30'uncu sırada yer alırken, Demokrat tarihçiler arasında Reagan 18'inci, Bay Bush 19'uncu, Bay Obama ise 19'uncu sırada yer alıyor. 30'uncu altıncı, Sayın Biden ise 13'üncü sırada yer aldı. Grant ve Bay Biden dışında en büyük fark, Cumhuriyetçiler arasında 19'uncu, Demokratlar arasında ise 33'üncü sırada yer alan George W. Bush'ta bulunuyor.
İlginç bir şekilde Bill Clinton, partizan farklılıkları nadiren kışkırtan modern bir başkandır. Aslında Cumhuriyetçiler onu Demokratların 12. sırasından biraz daha yüksekte 10. sıraya yerleştiriyor; bu belki de #MeToo dönemindeki düşünce değişikliğini ve liberallerin onun merkezci siyasetinden duyduğu rahatsızlığı yansıtıyor.
Coastal Carolina Üniversitesi'nde siyaset bilimi doçenti olan Bay Vaughn ve Houston Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Bay Rottinghaus tarafından yürütülen anket, ülke çapındaki akademisyenlerden gelen 154 yanıta dayanıyordu.
Başkanlar Günü hafta sonu boyunca tarihçiler arasında yayınlanan yeni bir anket, Bay Biden'ı Woodrow Wilson, Ronald Reagan ve Ulysses S. Grant'in hemen önünde Amerikan tarihinin en iyi 14. başkanı olarak gösteriyor. Bu, Bay Biden'a Rushmore Dağı'nda bir yer kazandırmayacak olsa da, onu kesinlikle tüm zamanların en kötü başkanı olarak son sırada yer alan Bay Trump'ın çok ilerisine taşıyor.
Aslında Sayın Biden ilk üçte yer almasını kısmen Sayın Trump'a borçlu olabilir. Her ne kadar Kovid salgınının sona ermesinde tarihi bir mirasa hakkı olsa da; ülkenin yollarının, köprülerinin ve diğer altyapısının yeniden inşası; Tarihçiler, Rus saldırganlığına karşı uluslararası bir koalisyona liderlik eden Bay Biden'ın en önemli başarısının, Bay Trump'ı Oval Ofis'ten ihraç etmesi olduğunu söylüyor.
Anketi yürüten üniversite profesörleri Justin Vaughn ve Brandon Rottinghaus şöyle yazdı: “Biden'ın en önemli başarıları, başkanlığı Trump'tan kurtarması, daha geleneksel bir başkanlık liderlik tarzına geri dönmesi ve bu sonbaharda ofisi selefinin elinden bırakmaya hazır olması olabilir.” ve sonuçları Los Angeles Times'ta bildirdi.
Bay Trump, bir grup akademisyenin ne düşündüğünü umursamıyor olabilir, ancak ne olursa olsun, kendini Cumhuriyetçi tarihçiler olarak tanımlayanlar arasında bile kötü bir performans sergiliyor. Genel klasmanda 45. sırada yer alan Bay Trump, James Buchanan, Franklin Pierce ve Andrew Johnson gibi ülkeyi iç savaşa sürükleyen veya sonrasında başarısızlığa uğratan 19. yüzyıl ortalarındaki başarısızlıkların bile gerisinde kalıyor.
Modern başkanları değerlendirmek elbette mevcut siyaset tarafından şekillendirilen riskli bir iştir ve bundan bir yüzyıl sonra tarihin nasıl görüneceğini yansıtmayabilir. Çok eski dönemlerin başkanları bile, anketlerin yapıldığı dönemde değişen kültürel geleneklere bağlı olarak bu tür anketlerde yukarı ya da aşağı hareket edebilirler.
Örneğin bu yıl 7. sırada yer alan Barack Obama, 2015'ten bu yana dokuz sıra yükseldi; Grant ise şu anda 17. sırada yer alıyor. Öte yandan Andrew Jackson 12 sıra gerileyerek 21. sıraya yerleşirken, Wilson (15.) ve Reagan (16.) beşer sıra geriledi.
Bunun en azından bir kısmı, ırksal adalete yönelik çağdaş odaklanmanın artmasından kaynaklanıyor olabilir. Bay Obama elbette ülkenin ilk siyah başkanıydı ve Grant'in Ku Klux Klan'a karşı savaşı, yönetiminin yolsuzluğunu dengelemeye hizmet etti. Ancak bugün, Jackson'ın Yerli Amerikalılara karşı yürüttüğü acımasız kampanyalara ve “Gözyaşı İzi” uygulamasıyla yerli toplulukların zorla yerinden edilmesine, ayrıca Wilson'ın ırkçı görüşlerine ve federal hükümetin bazı kısımlarını yeniden ayırmasına daha fazla dikkat ediliyor.
Her zamanki gibi Abraham Lincoln, Franklin D. Roosevelt, George Washington, Theodore Roosevelt ve Thomas Jefferson listenin başında yer alıyor ve tarihçiler, kişisel ideolojileri veya parti eğilimleri ne olursa olsun, genellikle birçok başkan hakkında benzer görüşleri paylaşıyor. Ancak bazı modern başkanlar tarihçiler arasında parti çizgisinde daha fazla bölünme yaratıyor.
Örneğin Cumhuriyetçi akademisyenler arasında Reagan beşinci, George HW Bush 11'inci, Bay Obama 15'inci ve Bay Biden 30'uncu sırada yer alırken, Demokrat tarihçiler arasında Reagan 18'inci, Bay Bush 19'uncu, Bay Obama ise 19'uncu sırada yer alıyor. 30'uncu altıncı, Sayın Biden ise 13'üncü sırada yer aldı. Grant ve Bay Biden dışında en büyük fark, Cumhuriyetçiler arasında 19'uncu, Demokratlar arasında ise 33'üncü sırada yer alan George W. Bush'ta bulunuyor.
İlginç bir şekilde Bill Clinton, partizan farklılıkları nadiren kışkırtan modern bir başkandır. Aslında Cumhuriyetçiler onu Demokratların 12. sırasından biraz daha yüksekte 10. sıraya yerleştiriyor; bu belki de #MeToo dönemindeki düşünce değişikliğini ve liberallerin onun merkezci siyasetinden duyduğu rahatsızlığı yansıtıyor.
Coastal Carolina Üniversitesi'nde siyaset bilimi doçenti olan Bay Vaughn ve Houston Üniversitesi'nde siyaset bilimi profesörü olan Bay Rottinghaus tarafından yürütülen anket, ülke çapındaki akademisyenlerden gelen 154 yanıta dayanıyordu.