Tiyatrocu Ali Poyrazoğlu, devlet sanatkarı unvanını kabul etmeyenleri eleştirdi; “Benim anlayışıma bakılırsa devlet sana elini uzatırsa sen o eli sıkmalısın. Devlet ile sanat içinde sıkı bir bağ olmalı. örneğin geçtiğimiz günlerde Kültür Bakanımız, Beyoğlu Kültür Yolu Şenliği için teklif getirdi. Ben de bunu severek kabul ettim” dedi.
“İktidar ne olursa olsun sanatçı muhaliftir fakat kimisi bunu yıkıcı kullanır, kimisi de yapıcıdır”
Sabah gazetesinden Tuba Kalçık’a konuşan Poyrazoğlu, “Kendinizi muhalif olarak mı tanımlıyorsunuz?” sorusunu şu biçimde cevaplandırdı:
“Evet. Ben Kenan Cihan devrinde de Ecevit periyodunda de Demirel periyodunda de muhaliftim. Yani iktidar ne olursa olsun sanatçı muhaliftir. Fakat kimisi bunu yıkıcı kullanır, kimisi de yapıcıdır. Ben hiç yıkıcı mizah yapmadım. Tenkitlerimi daima ülkemiz daha âlâ olsun, daha âlâ bir dünya olsun diye yapıyorum. Sanat yeni bakış çıkarmaktır. Eskiyi eleştirerek bunu yapabiliriz fakat.”
“Yapısı gereği sanat muhaliftir”
“Sanat ömrünüzde ‘Keşke yapmasaydım’ söylemiş olduğiniz bir devir oldu mu?” sorusuna da Poyrazoğlu şöyleki karşılık verdi:
“Hayır, olmadı. Her şeyi yapmam gerektiği için yaptım. Özel ömrümde oldu ancak; sevgililerime karşı beceriksizliklerim, yanlışlarım oldu. Onları daha yeterli anlamalıydım fakat yanlışlarımdan da epey şey öğrendim. Kusurlarımın üniversitesinden mezun olmuş biriyim. Dürüstümdür, izleyicilerim de aslına bakarsanız bundan dolayı seviyor. Tiyatrom tüm krizlere karşın ilgiyle takip ediliyor. Holdinglerde, şirketlerde insanları da eğitiyorum. 600 bin kişiyi eğittim bugüne kadar. Bana niye güveniyor beşerler? Zira ben onlara karşı bir sesle, bakışla işin nasıl daha güzel hale getirilebileceğini anlatıyorum. Karşı ses çıkardığım için beni çağırıp, eğitim vermemi istiyor yöneticiler. Akıllı muhalefet parlatır zira. Tiyatro da aslına bakarsanız bu biçimdedir. İnsanı inceleyip, olana ayna tutmaktır. Sanat esasen karşı ses çıkarmaktır, karşı taraftan seslenmektir. Yapısı gereği sanat muhaliftir.”
Röportajın tamamını okumak için .
“İktidar ne olursa olsun sanatçı muhaliftir fakat kimisi bunu yıkıcı kullanır, kimisi de yapıcıdır”
Sabah gazetesinden Tuba Kalçık’a konuşan Poyrazoğlu, “Kendinizi muhalif olarak mı tanımlıyorsunuz?” sorusunu şu biçimde cevaplandırdı:
“Evet. Ben Kenan Cihan devrinde de Ecevit periyodunda de Demirel periyodunda de muhaliftim. Yani iktidar ne olursa olsun sanatçı muhaliftir. Fakat kimisi bunu yıkıcı kullanır, kimisi de yapıcıdır. Ben hiç yıkıcı mizah yapmadım. Tenkitlerimi daima ülkemiz daha âlâ olsun, daha âlâ bir dünya olsun diye yapıyorum. Sanat yeni bakış çıkarmaktır. Eskiyi eleştirerek bunu yapabiliriz fakat.”
“Yapısı gereği sanat muhaliftir”
“Sanat ömrünüzde ‘Keşke yapmasaydım’ söylemiş olduğiniz bir devir oldu mu?” sorusuna da Poyrazoğlu şöyleki karşılık verdi:
“Hayır, olmadı. Her şeyi yapmam gerektiği için yaptım. Özel ömrümde oldu ancak; sevgililerime karşı beceriksizliklerim, yanlışlarım oldu. Onları daha yeterli anlamalıydım fakat yanlışlarımdan da epey şey öğrendim. Kusurlarımın üniversitesinden mezun olmuş biriyim. Dürüstümdür, izleyicilerim de aslına bakarsanız bundan dolayı seviyor. Tiyatrom tüm krizlere karşın ilgiyle takip ediliyor. Holdinglerde, şirketlerde insanları da eğitiyorum. 600 bin kişiyi eğittim bugüne kadar. Bana niye güveniyor beşerler? Zira ben onlara karşı bir sesle, bakışla işin nasıl daha güzel hale getirilebileceğini anlatıyorum. Karşı ses çıkardığım için beni çağırıp, eğitim vermemi istiyor yöneticiler. Akıllı muhalefet parlatır zira. Tiyatro da aslına bakarsanız bu biçimdedir. İnsanı inceleyip, olana ayna tutmaktır. Sanat esasen karşı ses çıkarmaktır, karşı taraftan seslenmektir. Yapısı gereği sanat muhaliftir.”
Röportajın tamamını okumak için .