ahmetbeyler
Active member
ÂLÂ Parti Genel Lideri Meral Akşener, TV100 ekranlarında Candaş Tolga Işık’ın sorularını yanıtladı.
Akşener’in konuşmalarından satır başları şöyleki;
Kılıçdaroğlu aday olursa nasıl hal alırsınız?
her insanın aday gösterdiği bir kişi reddedilir mi?
Biz bir sistemi değiştirmek üzerine konuşmalıyız. Bu sistemi değiştirmeye yönelik adımları zorlayacak rastgele bir davranış biçimine mahzur olmanın yolu ben aday değilim, tek adayla gitmek gerekir fazlaca kıymetli.
Kılıçdaroğlu aday olursa seçimi kazanır mı?
her insanın ittifak yaptığı bir aday niye seçilmesin? Tek adayla gittik, 13. cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın adayı olacak.
İmamoğlu ve Yavaş aday olur mu?
Hayır olmaz diye bir durumumuz yok. Kılıçdaroğlu, 6 genel liderinin inisiyatifine bıraktı işi. Orada çıkan karara uyacağız. Cumhur İttifakı bileşenleri bizim adayımızı fazlaca merak ediyor. Bizim önceliğimiz bu sistemin değiştirilmesinde ortaklaştırılması. Tayyip Beyefendi, düşmanlığı üzerinden bir sistem değil bu.
“O masada HDP olsa biz olmayız”
HDP ile o masada birlikte değiliz. O masada HDP yok. HDP de olmadığını söylüyor. HDP üzerinden DÜZGÜN Parti’yi zora sokayım diye: Kürtleri incitmeleri kalbimi yaralıyor. 31 Mart’ta ne dedi Erdoğan, ”Defolun gidin Irak Kürdistanı’na” dedi.
Yeni Şafak gazetesi bizim arkadaşımızı ilan etti, kimlik numaraları ile. Bunların içerisinde biri vardı Abdullah Uçar, kürsüye çıkardım. Dedi ki: ”Ben diyeceğim ki, Kürdüm fakat PKK’lı değilim.” Kürdüm lakin PKK’lı değilim lafı çaktılar bu milletin başına. O masada HDP yok fakat ben Erdoğan ve arkadaşlarını bu goy goya katılan herkesi dikkate davet ediyorum. Orada yaşayan insanların PKK’nın yanında yer almadığını biliyoruz. Devletin yanında yer almamış olsaydı, esirgeyici kimlerdi arkadaşım?
O masada HDP olsa biz olmayız. Lakin biz Kürtleri incitmiyoruz. HDP’nin bir oyu var, o oyun bir kısmını şüphesiz bir kısmını almak için tüm siyasi partiler uğraşıyor.
Yavuz Ağıralioğlu açıklaması
Partimdeki problemleri basın üzerinden konuşmadım hiç. Bir tanzim yaptık biz. O tanzimde şu: Yeni bir bakış açısı getirmeye çalıştık. Ben bir buçuk yıldır genç çalışıyorum. Öbür taraftan Yavuz Bey’in yerine gelen arkadaşımız milletvekili değil. Bu misyon için milletvekili olan arkadaşlarımızın vakti yok. Yerine gelen Rıdvan Uz arkadaşımız, gidecek ayda bir ailesini görmek için gelecek. Bizim sistemimizin içerisinde genel liderlerin atamaları ile yapılıyor, başkanlık divanı. Buradaki tasarruf genel lider üzerinden gidiyor.
(Ağıralioğlu’nun basına açıklamaları) Arkadaşımız kamuoyu ile paylaşmayı tercih etmiştir.
Soylu’nun kelamlarına canlı yayında karşılık verdi
“Ben İçişleri Bakanı’nın aramadım doğrudur lakin ben her şehit ailesini ararım. Çabucak aramam başları kalabalık oluyor, kimi vakit çabucak ararım. Benim onlara baş sıhhatinden daha sonra şu biçimde bir telaffuzum olur: şöyleki, şu biçimde haklarınız var. Telefonum şudur, birşeye gereksiniminiz olduğunda buradayız.
Bir psikatriste sorsak bu arkadaşın kendini hepimizin babası ilan ettiğini anlarsınız. Bu patolojik bir bakış açısı.
Sayın Soylu’nun epey tuhaf seçme üzere bir alışkanlığı var. Daima çok uçlarda konuşur. Erdoğan’a hırsız diyen odur. AKP’ye girdi, Erdoğan’ı övme konusunda da tumturaklı kelamlar sarf etti. İçişleri Bakanı bu ülkenin önemli yüzüdür, gıybet etmez, iftira atmaz. Sayın Soylu, epey değişik birşey yaptı 31 Mart’ta. Üsküdar Meydanı’nda Temel Karamollaoğlu ile Meral Akşener’in Kandil ile evrak imzaladığımızı söylemiş oldu. İkimizin de dokunulmazlığı yok. Bizim hukukun karşısında çıkarılmamız lazımdı. Ben kendisini mahkemeye verdim. Soylu’nun her savını mahkemeye veriyorum. tekrar söylüyorum benim dokunulmazlığım yok.
Zafiyet Hanım ne demek bilmiyorum, kendisine soracaksın. 10 bin dolar alan siyasetçiyi hukuka teslim edeceğim dedi, o gün bugündür ses yok Gıybet Bey’de.
Sayın Erdoğan’a dedimki polislerle ilgili düzenlemeyi düzelt. Bu çocukların epey çalışıyor. Bu düzeltildi.
Ben uygun görmüyorum Soylu’yu. Geçmişte birlikte çalışmış biri olarak söylüyorum.”
Akşener’in konuşmalarından satır başları şöyleki;
Kılıçdaroğlu aday olursa nasıl hal alırsınız?
her insanın aday gösterdiği bir kişi reddedilir mi?
Biz bir sistemi değiştirmek üzerine konuşmalıyız. Bu sistemi değiştirmeye yönelik adımları zorlayacak rastgele bir davranış biçimine mahzur olmanın yolu ben aday değilim, tek adayla gitmek gerekir fazlaca kıymetli.
Kılıçdaroğlu aday olursa seçimi kazanır mı?
her insanın ittifak yaptığı bir aday niye seçilmesin? Tek adayla gittik, 13. cumhurbaşkanı Millet İttifakı’nın adayı olacak.
İmamoğlu ve Yavaş aday olur mu?
Hayır olmaz diye bir durumumuz yok. Kılıçdaroğlu, 6 genel liderinin inisiyatifine bıraktı işi. Orada çıkan karara uyacağız. Cumhur İttifakı bileşenleri bizim adayımızı fazlaca merak ediyor. Bizim önceliğimiz bu sistemin değiştirilmesinde ortaklaştırılması. Tayyip Beyefendi, düşmanlığı üzerinden bir sistem değil bu.
“O masada HDP olsa biz olmayız”
HDP ile o masada birlikte değiliz. O masada HDP yok. HDP de olmadığını söylüyor. HDP üzerinden DÜZGÜN Parti’yi zora sokayım diye: Kürtleri incitmeleri kalbimi yaralıyor. 31 Mart’ta ne dedi Erdoğan, ”Defolun gidin Irak Kürdistanı’na” dedi.
Yeni Şafak gazetesi bizim arkadaşımızı ilan etti, kimlik numaraları ile. Bunların içerisinde biri vardı Abdullah Uçar, kürsüye çıkardım. Dedi ki: ”Ben diyeceğim ki, Kürdüm fakat PKK’lı değilim.” Kürdüm lakin PKK’lı değilim lafı çaktılar bu milletin başına. O masada HDP yok fakat ben Erdoğan ve arkadaşlarını bu goy goya katılan herkesi dikkate davet ediyorum. Orada yaşayan insanların PKK’nın yanında yer almadığını biliyoruz. Devletin yanında yer almamış olsaydı, esirgeyici kimlerdi arkadaşım?
O masada HDP olsa biz olmayız. Lakin biz Kürtleri incitmiyoruz. HDP’nin bir oyu var, o oyun bir kısmını şüphesiz bir kısmını almak için tüm siyasi partiler uğraşıyor.
Yavuz Ağıralioğlu açıklaması
Partimdeki problemleri basın üzerinden konuşmadım hiç. Bir tanzim yaptık biz. O tanzimde şu: Yeni bir bakış açısı getirmeye çalıştık. Ben bir buçuk yıldır genç çalışıyorum. Öbür taraftan Yavuz Bey’in yerine gelen arkadaşımız milletvekili değil. Bu misyon için milletvekili olan arkadaşlarımızın vakti yok. Yerine gelen Rıdvan Uz arkadaşımız, gidecek ayda bir ailesini görmek için gelecek. Bizim sistemimizin içerisinde genel liderlerin atamaları ile yapılıyor, başkanlık divanı. Buradaki tasarruf genel lider üzerinden gidiyor.
(Ağıralioğlu’nun basına açıklamaları) Arkadaşımız kamuoyu ile paylaşmayı tercih etmiştir.
Soylu’nun kelamlarına canlı yayında karşılık verdi
“Ben İçişleri Bakanı’nın aramadım doğrudur lakin ben her şehit ailesini ararım. Çabucak aramam başları kalabalık oluyor, kimi vakit çabucak ararım. Benim onlara baş sıhhatinden daha sonra şu biçimde bir telaffuzum olur: şöyleki, şu biçimde haklarınız var. Telefonum şudur, birşeye gereksiniminiz olduğunda buradayız.
Bir psikatriste sorsak bu arkadaşın kendini hepimizin babası ilan ettiğini anlarsınız. Bu patolojik bir bakış açısı.
Sayın Soylu’nun epey tuhaf seçme üzere bir alışkanlığı var. Daima çok uçlarda konuşur. Erdoğan’a hırsız diyen odur. AKP’ye girdi, Erdoğan’ı övme konusunda da tumturaklı kelamlar sarf etti. İçişleri Bakanı bu ülkenin önemli yüzüdür, gıybet etmez, iftira atmaz. Sayın Soylu, epey değişik birşey yaptı 31 Mart’ta. Üsküdar Meydanı’nda Temel Karamollaoğlu ile Meral Akşener’in Kandil ile evrak imzaladığımızı söylemiş oldu. İkimizin de dokunulmazlığı yok. Bizim hukukun karşısında çıkarılmamız lazımdı. Ben kendisini mahkemeye verdim. Soylu’nun her savını mahkemeye veriyorum. tekrar söylüyorum benim dokunulmazlığım yok.
Zafiyet Hanım ne demek bilmiyorum, kendisine soracaksın. 10 bin dolar alan siyasetçiyi hukuka teslim edeceğim dedi, o gün bugündür ses yok Gıybet Bey’de.
Sayın Erdoğan’a dedimki polislerle ilgili düzenlemeyi düzelt. Bu çocukların epey çalışıyor. Bu düzeltildi.
Ben uygun görmüyorum Soylu’yu. Geçmişte birlikte çalışmış biri olarak söylüyorum.”