ahmetbeyler
Active member
Kayseri’deki katıldığı bir televizyon programında gündeme ait soruları yanıtlayan Özhaseki, 6 muhalefet partisinin tarihi mutabakatıyla ilgilli konuştu. Özhaseki, 6 siyasi partinin genel liderinin imzaladığı güçlendirilmiş parlamenter sistem mutabakıyla ilgili, “Masaya oturmalarına karar verebilmeleri bir ay sürdü” dedi. Özhaseki şöyleki devam etti:
“Yaş sırası mı, uzunluk sırası mı, tartışıp durdular. Salona girişleri bile ‘Sen önden girdin, sen geriden geldin.’ tartışmalarıyla geçti. daha sonra da çıkıp güldürü üzere bülten okudular. En süslü cümleleri parlamenter sistem. Süslemek için de başına güçlendirilmiş sözünü eklediler. Parlamenter sistemi biz yıllarce yaşadık. 60 ihtilalinden 2002 AK Parti iktidarına kadar tam 36 tane koalisyon hükümeti kuruldu bu ülkede. 6 aylık, 9 aylık süreçlerle ülke yönetilmeye çalışıldı. Verilecek kararlarda yaşanılan hengameleri epey âlâ hatırlıyoruz. Oturma nizamına bir ayda karar verenler, ülkenin kıymetli mevzuları önlerine geldiğinde herbiçimde bir asır konuşurlar. Akdeniz sorunu, Libya diye bir başlık atın, emin olun bunu 3 sene tartışırlar. Her bir alanda ortalarında çatışma yaşayacaklarını da unutmamak lazım. Yarının Türkiye’si için süslü bir kelam olarak söylemiş oldukleri ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’, eski Türkiye’ye dönme dileğidir. Bu sistem kriz ve kaos demektir. Artık epeyce şükür işin başında işin ehli bir Cumhurbaşkanı’mız var, Bakanlar Kurulu’muz var. Bu nizam tıkır tıkır işliyor hamdolsun”
CHP’nin iki ana stratejisi olduğunu tez eden Özhaseki, şunları söylemiş oldu:
“Birincisi Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti gitsin de ne olursa olsun. Bu uğurda fikrine, zikrine, Türkiye’ye yakın mı, düşman mı bakmadan herkesle bir ortaya gelebilirler. Ne yapacaklar pekala? Bilinmeyen. Ne vadediyorlar? Belgisiz. Hangi toplumsal siyasetleri izleyecekler? Bilinmeyen. Hangi ekonomik siyasetleri işleyecekler? Meçhul. En sıradan soruların bile yanıtı yok. İkincisi ise palavraya dayalı bir algı operasyonları var. Belediye liderleri da mağduriyet edebiyatı içerisinde günlerini geçiriyorlar. Ortadan üç sene geçmesine karşın CHP’li belediyeler hiç bir iş yapmadı. İş yapmaya ne niyetleri var ne de akılları yetiyor. esasen hizmet etmek üzere bir kaygılar de yok. Devlet, paralarını kesmiyor, önlerine de set durmuyor. Lokal seçim öncesinde ‘öz gelirlerle yönetiriz’ diye nağra atanlar artık öz gelirler ortaya koyamıyorlar”
Özhaseki, sıfır borçlu bir belediyenin asla olmayacağını, temel sorunun sürdürülebilir bir borç olması gerektiğini de söylemiş oldu.
“Yaş sırası mı, uzunluk sırası mı, tartışıp durdular. Salona girişleri bile ‘Sen önden girdin, sen geriden geldin.’ tartışmalarıyla geçti. daha sonra da çıkıp güldürü üzere bülten okudular. En süslü cümleleri parlamenter sistem. Süslemek için de başına güçlendirilmiş sözünü eklediler. Parlamenter sistemi biz yıllarce yaşadık. 60 ihtilalinden 2002 AK Parti iktidarına kadar tam 36 tane koalisyon hükümeti kuruldu bu ülkede. 6 aylık, 9 aylık süreçlerle ülke yönetilmeye çalışıldı. Verilecek kararlarda yaşanılan hengameleri epey âlâ hatırlıyoruz. Oturma nizamına bir ayda karar verenler, ülkenin kıymetli mevzuları önlerine geldiğinde herbiçimde bir asır konuşurlar. Akdeniz sorunu, Libya diye bir başlık atın, emin olun bunu 3 sene tartışırlar. Her bir alanda ortalarında çatışma yaşayacaklarını da unutmamak lazım. Yarının Türkiye’si için süslü bir kelam olarak söylemiş oldukleri ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’, eski Türkiye’ye dönme dileğidir. Bu sistem kriz ve kaos demektir. Artık epeyce şükür işin başında işin ehli bir Cumhurbaşkanı’mız var, Bakanlar Kurulu’muz var. Bu nizam tıkır tıkır işliyor hamdolsun”
CHP’nin iki ana stratejisi olduğunu tez eden Özhaseki, şunları söylemiş oldu:
“Birincisi Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti gitsin de ne olursa olsun. Bu uğurda fikrine, zikrine, Türkiye’ye yakın mı, düşman mı bakmadan herkesle bir ortaya gelebilirler. Ne yapacaklar pekala? Bilinmeyen. Ne vadediyorlar? Belgisiz. Hangi toplumsal siyasetleri izleyecekler? Bilinmeyen. Hangi ekonomik siyasetleri işleyecekler? Meçhul. En sıradan soruların bile yanıtı yok. İkincisi ise palavraya dayalı bir algı operasyonları var. Belediye liderleri da mağduriyet edebiyatı içerisinde günlerini geçiriyorlar. Ortadan üç sene geçmesine karşın CHP’li belediyeler hiç bir iş yapmadı. İş yapmaya ne niyetleri var ne de akılları yetiyor. esasen hizmet etmek üzere bir kaygılar de yok. Devlet, paralarını kesmiyor, önlerine de set durmuyor. Lokal seçim öncesinde ‘öz gelirlerle yönetiriz’ diye nağra atanlar artık öz gelirler ortaya koyamıyorlar”
Özhaseki, sıfır borçlu bir belediyenin asla olmayacağını, temel sorunun sürdürülebilir bir borç olması gerektiğini de söylemiş oldu.