ahmetbeyler
Active member
Ahmed Iria: Asıl amaç pak yüreğe sahip kuşaklar yetiştirmek
Beşere Kıymet Veren Dernekler Federasyonu (İDDEF), 2009 yılında Batı Afrika ülkesi Gine’de başlattığı çalışmalarla açmış olduğu medrese ve ilim merkezlerinde gereksinim sahibi çocuklara fiyatsız eğitim verirken, uyguladığı eğitim metotlarıyla ülke yöneticileri ve vatandaşlardan tam not alıyor. Eğitim çalışmaları kapsamında Gine’nin başşehri Konakri’de hizmet veren Mahmud Ustaosmanoğlu Külliyesi’nde 10 yıldır vazife yapan İDDEF Gine Eğitim vazifelisi Ahmed Iria ise, İDDEF TV YouTube kanalındaki Ümmetin Renkleri programında epeyce kıymetli tespitlerde bulundu.
2012yılından bu yana Gine’de bulunan Ahmed Iria, “Aslen Burkina Faso’luyum. 2012 yılından bu yana Gine’nin başşehri Konakri’deki İDDEF tarafınca açılan Mahmud Ustaosmanoğlu Külliyesi’nde nazaranv yapıyorum. Eğitim için Gine’deyim ve temel derslerin eğitim ve öğretimini sağlıyorum. Arapça, Belagat ve tecvit derslerinin hocasıyım. Külliyenin idari işleyişinde de kimi sorumluluklarım var. Eğitim ve öğretim alanındaki raporlamadan sorumluyum.
Raporları sistemli olarak Türkiye’ye İDDEF Genel Merkezi’ne gönderiyorum. Beni eğitim hizmetinde misyona başlamama teşvik eden ve uzun vakittir bu bakılırsavde olmamı sağlayan olaylardan bahsetmek istiyorum” dedi.
Ahmed Iria: Asıl maksat pak yüreğe sahip jenerasyonlar yetiştirmek.
“Bunu Gördüğümüzde Birinci Evvel Çok Şaşırdık”
“Beni etkileyen üç şey oldu” diyen ve İDDEF’in nizam, sürdürülebilirlik, program ve sabır üzere hassasiyetlerine dikkat çeken Ahmed Iria, “Birincisi, Türkiye’den Afrika’ya yetkililerin tertipli olarak ziyaretleridir. İDDEF’in kurulduğu günden bu yana hocaefendiler akın akın Gine’ye, başşehre ve köylere gidiyorlar. En ücra köşedeki köylere varana dek gidiyorlar. Gine’de ve başka ülkelerde insanların yaşadığı gerçekleri ve şartları keşfetmek için seyahat ediyorlar. Tıpkı biçimde insanların durumları hakkında bilgi almak köylere gidip geliyorlar. İnsanlara niye ve nasıl yardım edileceğini öğrenmek için daima hareket halindeler. Bunu gördüğümüzde birinci olarak hayli şaşırdık. daha sonra büyük bir sabır gerektirdiğinin farkına vardık. Cenab-ı Hakk’ın Kuran-ı Kerim’de buyurduğu üzere ailene namazı emret ve buna sabret. Yani bir mevzuda başarılı olunması için sabırlı olunması gerekiyor. Hizmette de sabır temeldir. Türkiye’deki hocalarımızın eforları hala devam ediyor. Geliyorlar ve hatta birtakım kimi buradan hastalanarak dönüyorlar. Biz de hocalarımızı hastaneye gdolayıyoruz. Tüm bunlara şahit olduğunuzda sorunun sabır gerektirdiğini anlıyorsunuz. Sabırsız hizmet devam etmez. Buraya geldiğim günden bu yana beni etkileyen durumlardan bir tanesi budur” tabirlerini kullandı.
Ahmed Iria: Asıl gaye pak yüreğe sahip jenerasyonlar yetiştirmek.
“Asıl Gaye Pak Yüreğe Sahip Kuşaklar Yetiştirmek”
Asıl maksadın hoş bir ahlak ve pak bir yürek oluşturmak olduğunu söyleyen Ahmed Iria, “İkinci sıkıntı bir daha buradaki beşerlerle alakalı. Çocuklarını bu ülkedeki Fransız, Arap ve İslami eğitim veren öbür okullardan alıp eğitim almaları için Mahmud Ustaosmanoğlu Külliyesi’ne getiriyorlar. Kimilerinin ekonomik durumu epey yeterli. Çocuklarının daha güzel eğitim alması için önemli paralar harcayabiliyorlar. Hakikaten epeyce merak ediyordum ve bir gün bir velimize sordum. niye oğlunuzu şuradaki medreseye göndermiyorsunuz? Burada bizim dışımızda da eğitim ve öğretim merkezleri var. Sorun yalnızca Kur-an’ı kerim öğrenmek ve bu kıraatla bitmiyor. Asıl sıkıntı edep ve terbiyeyi verebilmektir. Burada en epey edep, ahlak ve terbiyeye odaklandığımızı fark etmiş. örneğin talebeler, söylenmemesine karşın külliyenin paklık işleriyle uğraşıyorlar. Maksadımız terbiyeyi yanlışsız olarak verebilmek, yalnızca Kur’an-ı Kerim öğretmek değil. Burada asıl emelimizin herkesi hafız yapmak olmadığını gördüm. Asıl maksat hoş bir ahlak ve pak bir yüreğe sahip olacak kuşaklar yetiştirmek. Bu da beni etkileyen ikinci durumdur. Terbiye ve ahlak eğitim konusunda şayet olmazsa olmazlardandır. Bunları İDDEF ve Külliyemizde gördük. Buna ülkemizde biroldukça kişi şahit olmuştur. Bu da beni etkiledi. Burada olmaya devam etmemdeki sebeplerden bir tanesi de budur. Eğitimde en temel gereksinim gereğince terbiye ve ahlaktır. Aslında tüm insanların muhakkak seviyede terbiyeye muhtaçlığı var. Problem yalnızca Kur’an-ı Kerim’i ezberlemekle bitmiyor. Evvel terbiye ve hoş ahlak olacak” diye konuştu.
Ahmed Iria: Asıl amaç pak yüreğe sahip kuşaklar yetiştirmek.
“Bu Hizmette Rahmet ve Uygunluğun Duaları Var”
İDDEF’in projelerinin her geçen gün üzerine koyarak ilerlediğini belirten Ahmed Iria, üçüncü sebebi ise şu sözlerle deklare etti: “Beni etkileyen üçüncü bahis ise projenin gelişimidir. Başlangıçta her şey sıradanti. Öbür devam eden projeler de sıradanti. Lakin şuan geldiğimiz nokta maşallah geliştik ve artık büyük amaçlardan bahsedebiliyoruz. örneğin Kur’an kıraatindeki yordamlardan ve rivayetlerden bahsediyoruz. Evvelden talebeye tecvit öğretmedilk evvel Kur’an okuyabilmesi için uğraşırdık. Artık ise maşallah Kıraat adapları ve rivayet ilimlerine giriş yapıyoruz. İDDEF’in projeleri her geçen gün üzerine koyarak ilerledi. Bu da bilmediğimiz insanların bâtın dualarının olduğunu gösteriyor. İnsanlara yeterlilik yapıldığında Allah’a bu bereketli hizmetin devamı için ellerini arşa açtılar ve dua ettiler. Değerli olan budur rahmet var. Bu rahmet nereden geliyor? Biz de bilmiyoruz. Bilmediğimiz, duymadığımız birinden geliyor. Sen ona alemlerin Rabbinin katında yaptığın yardımın bedelini hesaplamadan düzgünlük ettin. Onun duası da gökleri nüfuz edebildi. bu biçimdece çalışmalarımızda rahmet hasıl oldu. Üzerimize İDDEF ve İslam ümmetinin menfaati için çalışan her insanın üzerine indi. Hem Türkiye’deki hem buradaki hocaefendilerin ve büyüklerin duaları var. Tüm bunların İDDEF’in bu günlere gelmesinde ve gelişmesinde hissesi göz arkası edilemez. Allah-u Teala şu biçimde buyuruyor: Şükrederseniz size olan nimeti artırırım. Bize, külliyemize ve İDDEF’e etki eden en kıymetli şeylerden biri de budur.”
Beşere Kıymet Veren Dernekler Federasyonu (İDDEF), 2009 yılında Batı Afrika ülkesi Gine’de başlattığı çalışmalarla açmış olduğu medrese ve ilim merkezlerinde gereksinim sahibi çocuklara fiyatsız eğitim verirken, uyguladığı eğitim metotlarıyla ülke yöneticileri ve vatandaşlardan tam not alıyor. Eğitim çalışmaları kapsamında Gine’nin başşehri Konakri’de hizmet veren Mahmud Ustaosmanoğlu Külliyesi’nde 10 yıldır vazife yapan İDDEF Gine Eğitim vazifelisi Ahmed Iria ise, İDDEF TV YouTube kanalındaki Ümmetin Renkleri programında epeyce kıymetli tespitlerde bulundu.
2012yılından bu yana Gine’de bulunan Ahmed Iria, “Aslen Burkina Faso’luyum. 2012 yılından bu yana Gine’nin başşehri Konakri’deki İDDEF tarafınca açılan Mahmud Ustaosmanoğlu Külliyesi’nde nazaranv yapıyorum. Eğitim için Gine’deyim ve temel derslerin eğitim ve öğretimini sağlıyorum. Arapça, Belagat ve tecvit derslerinin hocasıyım. Külliyenin idari işleyişinde de kimi sorumluluklarım var. Eğitim ve öğretim alanındaki raporlamadan sorumluyum.
Raporları sistemli olarak Türkiye’ye İDDEF Genel Merkezi’ne gönderiyorum. Beni eğitim hizmetinde misyona başlamama teşvik eden ve uzun vakittir bu bakılırsavde olmamı sağlayan olaylardan bahsetmek istiyorum” dedi.
Ahmed Iria: Asıl maksat pak yüreğe sahip jenerasyonlar yetiştirmek.
“Bunu Gördüğümüzde Birinci Evvel Çok Şaşırdık”
“Beni etkileyen üç şey oldu” diyen ve İDDEF’in nizam, sürdürülebilirlik, program ve sabır üzere hassasiyetlerine dikkat çeken Ahmed Iria, “Birincisi, Türkiye’den Afrika’ya yetkililerin tertipli olarak ziyaretleridir. İDDEF’in kurulduğu günden bu yana hocaefendiler akın akın Gine’ye, başşehre ve köylere gidiyorlar. En ücra köşedeki köylere varana dek gidiyorlar. Gine’de ve başka ülkelerde insanların yaşadığı gerçekleri ve şartları keşfetmek için seyahat ediyorlar. Tıpkı biçimde insanların durumları hakkında bilgi almak köylere gidip geliyorlar. İnsanlara niye ve nasıl yardım edileceğini öğrenmek için daima hareket halindeler. Bunu gördüğümüzde birinci olarak hayli şaşırdık. daha sonra büyük bir sabır gerektirdiğinin farkına vardık. Cenab-ı Hakk’ın Kuran-ı Kerim’de buyurduğu üzere ailene namazı emret ve buna sabret. Yani bir mevzuda başarılı olunması için sabırlı olunması gerekiyor. Hizmette de sabır temeldir. Türkiye’deki hocalarımızın eforları hala devam ediyor. Geliyorlar ve hatta birtakım kimi buradan hastalanarak dönüyorlar. Biz de hocalarımızı hastaneye gdolayıyoruz. Tüm bunlara şahit olduğunuzda sorunun sabır gerektirdiğini anlıyorsunuz. Sabırsız hizmet devam etmez. Buraya geldiğim günden bu yana beni etkileyen durumlardan bir tanesi budur” tabirlerini kullandı.
Ahmed Iria: Asıl gaye pak yüreğe sahip jenerasyonlar yetiştirmek.
“Asıl Gaye Pak Yüreğe Sahip Kuşaklar Yetiştirmek”
Asıl maksadın hoş bir ahlak ve pak bir yürek oluşturmak olduğunu söyleyen Ahmed Iria, “İkinci sıkıntı bir daha buradaki beşerlerle alakalı. Çocuklarını bu ülkedeki Fransız, Arap ve İslami eğitim veren öbür okullardan alıp eğitim almaları için Mahmud Ustaosmanoğlu Külliyesi’ne getiriyorlar. Kimilerinin ekonomik durumu epey yeterli. Çocuklarının daha güzel eğitim alması için önemli paralar harcayabiliyorlar. Hakikaten epeyce merak ediyordum ve bir gün bir velimize sordum. niye oğlunuzu şuradaki medreseye göndermiyorsunuz? Burada bizim dışımızda da eğitim ve öğretim merkezleri var. Sorun yalnızca Kur-an’ı kerim öğrenmek ve bu kıraatla bitmiyor. Asıl sıkıntı edep ve terbiyeyi verebilmektir. Burada en epey edep, ahlak ve terbiyeye odaklandığımızı fark etmiş. örneğin talebeler, söylenmemesine karşın külliyenin paklık işleriyle uğraşıyorlar. Maksadımız terbiyeyi yanlışsız olarak verebilmek, yalnızca Kur’an-ı Kerim öğretmek değil. Burada asıl emelimizin herkesi hafız yapmak olmadığını gördüm. Asıl maksat hoş bir ahlak ve pak bir yüreğe sahip olacak kuşaklar yetiştirmek. Bu da beni etkileyen ikinci durumdur. Terbiye ve ahlak eğitim konusunda şayet olmazsa olmazlardandır. Bunları İDDEF ve Külliyemizde gördük. Buna ülkemizde biroldukça kişi şahit olmuştur. Bu da beni etkiledi. Burada olmaya devam etmemdeki sebeplerden bir tanesi de budur. Eğitimde en temel gereksinim gereğince terbiye ve ahlaktır. Aslında tüm insanların muhakkak seviyede terbiyeye muhtaçlığı var. Problem yalnızca Kur’an-ı Kerim’i ezberlemekle bitmiyor. Evvel terbiye ve hoş ahlak olacak” diye konuştu.
Ahmed Iria: Asıl amaç pak yüreğe sahip kuşaklar yetiştirmek.
“Bu Hizmette Rahmet ve Uygunluğun Duaları Var”
İDDEF’in projelerinin her geçen gün üzerine koyarak ilerlediğini belirten Ahmed Iria, üçüncü sebebi ise şu sözlerle deklare etti: “Beni etkileyen üçüncü bahis ise projenin gelişimidir. Başlangıçta her şey sıradanti. Öbür devam eden projeler de sıradanti. Lakin şuan geldiğimiz nokta maşallah geliştik ve artık büyük amaçlardan bahsedebiliyoruz. örneğin Kur’an kıraatindeki yordamlardan ve rivayetlerden bahsediyoruz. Evvelden talebeye tecvit öğretmedilk evvel Kur’an okuyabilmesi için uğraşırdık. Artık ise maşallah Kıraat adapları ve rivayet ilimlerine giriş yapıyoruz. İDDEF’in projeleri her geçen gün üzerine koyarak ilerledi. Bu da bilmediğimiz insanların bâtın dualarının olduğunu gösteriyor. İnsanlara yeterlilik yapıldığında Allah’a bu bereketli hizmetin devamı için ellerini arşa açtılar ve dua ettiler. Değerli olan budur rahmet var. Bu rahmet nereden geliyor? Biz de bilmiyoruz. Bilmediğimiz, duymadığımız birinden geliyor. Sen ona alemlerin Rabbinin katında yaptığın yardımın bedelini hesaplamadan düzgünlük ettin. Onun duası da gökleri nüfuz edebildi. bu biçimdece çalışmalarımızda rahmet hasıl oldu. Üzerimize İDDEF ve İslam ümmetinin menfaati için çalışan her insanın üzerine indi. Hem Türkiye’deki hem buradaki hocaefendilerin ve büyüklerin duaları var. Tüm bunların İDDEF’in bu günlere gelmesinde ve gelişmesinde hissesi göz arkası edilemez. Allah-u Teala şu biçimde buyuruyor: Şükrederseniz size olan nimeti artırırım. Bize, külliyemize ve İDDEF’e etki eden en kıymetli şeylerden biri de budur.”