Kırklareli Olgunlaşma Enstitüsünce yapılan çalışmada, Aşağıpınar arkeolojik kazılarında ortaya çıkarılan, yaklaşık 8 bin 200 yıl evvel insanların köy hayatı ve ziraî faaliyetlerde kullandığı nesneler, seramiğe yansıtıldı. Bu çalışmaların yer aldığı “Tarihe Kazınmış İzler” standı, 14. Yayla, Bolluk, Rahmet, Hasat ve Bağ Bozumu Şenlikleri kapsamında açıldı.
Ali İstek Efendi Konutu’ndaki standın açılışını Kırklareli Belediye Lideri Mehmet Siyam Kesimoğlu, Vali Yardımcısı Elif Canan Tuncer, Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Hilal Liliyar Özefsun ile Kent Kurulu Lideri Yasemin Ertaş gerçekleştirdi.
Bir medeniyetin anlatılması
AA’da yer alan habere nazaran; olgunlaşma enstitülerinin kültürel bedelleri gün yüzüne çıkaran ve geleceğe aktarmakla sorumlu kurumlar olduğunu belirten Özefsun, her yıl belirledikleri temalar üzerinde çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Aşağıpınar höyüğü ile ilgili 2 yıldır çalıştıklarını anlatan Özefsun, “Bugün burada bin 500 yıllık kesintisiz bir tarım toplumunun yaşadığı bir medeniyetin anlatılması için buradayız. Hafriyatlarda çıkan yapıtları inceleyerek oradaki motifleri modernize edip çeşitli nesnelere yansıttık. Bunlar içinde dekoratif, mutfak ve giysi eserleri üzere nesneler de var” diye konuştu.
“Eserlerin patentlerini alıyoruz”
Özefsun, Aşağıpınar’daki medeniyeti dünyaya duyurmak istediklerini aktararak, “Göbeklitepe’den Avrupa’ya geçen medeniyet, Kırklareli’nden geçmiştir. Bu sebeple buradaki stant hakikaten çok manalı. Aşağıpınar’ın duyurulması için bir damla da olsa bir emektir. Bugüne kadar Aşağıpınar ile ilgili en az 300 eser yaptık. Yaptığımız yapıtların patentlerini de alıyoruz.” dedi.
Ali İstek Efendi Konutu’ndaki standın açılışını Kırklareli Belediye Lideri Mehmet Siyam Kesimoğlu, Vali Yardımcısı Elif Canan Tuncer, Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Hilal Liliyar Özefsun ile Kent Kurulu Lideri Yasemin Ertaş gerçekleştirdi.
Bir medeniyetin anlatılması
AA’da yer alan habere nazaran; olgunlaşma enstitülerinin kültürel bedelleri gün yüzüne çıkaran ve geleceğe aktarmakla sorumlu kurumlar olduğunu belirten Özefsun, her yıl belirledikleri temalar üzerinde çalışmalar yaptıklarını kaydetti. Aşağıpınar höyüğü ile ilgili 2 yıldır çalıştıklarını anlatan Özefsun, “Bugün burada bin 500 yıllık kesintisiz bir tarım toplumunun yaşadığı bir medeniyetin anlatılması için buradayız. Hafriyatlarda çıkan yapıtları inceleyerek oradaki motifleri modernize edip çeşitli nesnelere yansıttık. Bunlar içinde dekoratif, mutfak ve giysi eserleri üzere nesneler de var” diye konuştu.
“Eserlerin patentlerini alıyoruz”
Özefsun, Aşağıpınar’daki medeniyeti dünyaya duyurmak istediklerini aktararak, “Göbeklitepe’den Avrupa’ya geçen medeniyet, Kırklareli’nden geçmiştir. Bu sebeple buradaki stant hakikaten çok manalı. Aşağıpınar’ın duyurulması için bir damla da olsa bir emektir. Bugüne kadar Aşağıpınar ile ilgili en az 300 eser yaptık. Yaptığımız yapıtların patentlerini de alıyoruz.” dedi.